Bu yazımızda su kıtlığı endişesi nedeniyle tüketiciler tarafından tercih edilmeye başlayan susuz kozmetik ürünlerden ve bu ürünler içerisinde en popüler olan bar şampuanlardan bahsedeceğiz.
Su, kozmetikler de dahil, gıdalardan temizlik ürünlerine kadar neredeyse her alanda karşımıza çıkmaktadır. Her alanda karşımıza çıkan su, sınırlı bir kaynak olması ile birlikte ancak iyi yönetildiği taktirde yenilenebilmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık beşte birinin su kıtlığının olduğu bölgelerde yaşadığı düşünüldüğünde ise su, sosyo-ekonomik kalkınma ve sağlıklı bir ekosistemin korunmasına yardımcı olmak için kritik öneme sahiptir.
Tüketiciler daha sürdürülebilir yaşam tarzlarına sahip olmak isterken, susuz güzellik ürünleri trendinin de bu kapsamda ivme kazandığı görülüyor. Kişisel bakım endüstrisi, en değerli kaynağımız suya olan bağımlılığımızı azaltmaya yardımcı olabilecek yenilikçi çözümler sağlamaya çalışıyor. Bu yenilikçi ve susuz ürünler arasında en popülerlerinden biri olan bar şampuanlar, geleneksel şampuan şişelerine çevre dostu bir alternatif sunmaktadır. Bu yeniden kullanılabilir tasarım, hayatlarının her alanında atıkları azaltmak isteyen tüketicilere hitap eden, daha az plastik ambalaj anlamına geliyor. Bu sayede karbon ayak izleri de azaltılabilecektir.
Katı şampuanlarla dolu bir kamyon, sıvı şampuanla doldurulmuş on beş kamyonla kabaca aynı sayıda yıkamaya sahiptir ve bu da daha az nakliye ile karbon emisyonlarını azaltır.
Güzellik endüstrisinden çöplüklere ve okyanuslara giden atık ambalajlara ilişkin artan endişe ile markalar, kendi sürdürülebilir ambalaj versiyonlarıyla ortaya çıkarmışlardır. Bazıları geri dönüştürülebilir, gübrelenebilir ve yeniden doldurulabilir ambalajları içermektedirler. Bu seçenekler, tüketicilerin sürdürülebilir tüketim için yalnızca sürdürülebilir formülasyonları değil, aynı zamanda sürdürülebilir ambalajı seçme konusunda da bilinçli bir karar vermelerini sağlamaktadır.
Sürdürülebilir standartlarla uyumlu ürünler de ortaya çıkmıştır. Hatta bazı markalar sürdürülebilir güzellik ideallerinin tamamını hikayelerine ve misyonlarına dahil etmişlerdir. Örnekler arasında Circumference, Rose Hermes ve Mad hippi sayılabilir. Bu sayede sürdürülebilir güzellik, tüketici için giderek daha erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirmiştir.
Susuz güzellik örnekleri Dermalogica, Tatcha, Clinique, Lush, Christophe Robin ve daha birçok markada bulunabilir. Sürdürülebilir güzellik alanına daha fazla marka katıldıkça, bu kapsam çerçevesindeki araştırma ve yenilik artacaktır. Bu da daha atıksız formülasyonlara ve ambalaj kaynaklarına olanak tanır.
Susuz ürünler arasında katı saç kremleri, vücut yıkama ürünleri, yüz temizleyiciler ve özellikle katı şampuanlar popüler olmuştur.
Peki katı bir şampuan, saçınızın ihtiyaçlarını sıvı şampuan ile aynı olacak şekilde karşılıyor mu?
Cevap evet, tüketiciler saçlarının ihtiyaç duyduklarını, katı şampuanlarda bulabilirler. Ancak katı şampuanlar, sıvı şampuanlara alışmış tüketiciler için kullanımı zor olabilir. Sıvı şampuanlar, saça sürfaktanları vermek için bir çözücü ve araç olarak kullanılan su nedeniyle saçta hızla köpürme ve hareket etme eğilimindedir. Katı şampuanların etkili olması için ise su eklenmesi gerekir. Kullanıcılar, barı avuç içinde suyla köpürtebilir ve köpüğü saç köklerine yedirebilir veya barı saç köklerine sürterek parmak uçlarını kullanarak köpürtüp kullanabilirler. Her iki yöntem de katı şampuanda bulunan yüzey aktif maddelerin saç derisindeki kiri köpürtmesine ve emülsiyon haline getirmesine izin verir.
Bar şampuanlar genellikle katı yüzey aktif maddelerden yapılır. Bu yüzey aktif maddelerden bazıları şunlardır:
Sodium cocoyl isethionate, köpürme için iyi olan ve sert/yumuşak suda zengin ve kadifemsi bir köpük oluşturan anyonik katı bir yüzey aktif maddedir. Anyonik, iyonik olmayan ve amfoterik yüzey aktif maddelerle uyumluyken saç derisine yumuşak bir his verdiği için bu harika bir seçenektir.
Sodium lauryl sulfoacetate, sodium cocoyl isethionate’tan daha yumuşak olan başka bir katı anyonik yüzey aktif maddedir. Bu bileşenlerin oranı optimize edildiğinde birlikte iyi çalışacağı ve bir bar şampuanda nazik ama zengin bir köpürme etkisi yaratabileceği anlamına gelir.
Sodium coco sulfate, suda kolayca dağılabilen, kremsi ve yoğun bir köpük oluşturan tahriş edici olmayan bir anyonik katı yüzey aktif maddedir. Ek olarak, cocamidopropyl betaine, yüksek pH aralığında saçı yumuşatma ve kolay yönetilebilmesini sağlayan özellikler gösterebilen sıvı bir amfoterik yüzey aktif maddedir.
Formülü hazırlayan kişi, katı şampuanlarda bu özelliği optimize ederek pH ile ilgili olarak yüksek temizleme kapasitesi ve aynı anda yumuşatma sunan bir ürün oluşturabilir. Daha da önemlisi, uygun ve etkili performansı sağlamak için katı şampuanın hangi saç tipi için üretildiğini bilmek önemlidir.
Yağlar ise, tahrişi azaltmaya ve nemlendirmeyi artırmaya yardımcı olmak için katı şampuanlara eklenir. Bununla birlikte, istenen saç dokusuna ve tipine bağlı olarak, kullanılan yağların saçta birikme ve ağırlık oluşturmamasını sağlamak önemlidir. Jojoba tohumu yağı, ayçiçeği tohumu yağı, kuşburnu tohumu yağı, kakao yağı ve shea yağı harika seçeneklerdir. Şampuanı kullanan kişinin saç tipine göre %5-10 civarında kullanılması ideal olacaktır. Yağların yüksek konsantrasyonlarda kullanılması da çubuğun aşınma oranını artırabilir ve lapalaşmaya neden olabilir. Bu da tüketici için sorunlara neden olarak kullanım kolaylığını ve olumlu bir kullanıcı deneyimini engeller.
Kokular ve uçucu yağlar ürüne ve saça aroma vermek için eklenebilir. Sürfaktanlar hoş olmayan bir kokuya sahip olma eğilimindedir. Ancak koku/uçucu yağlar eklemek, tüketici memnuniyetine yardımcı olabilir ve olumlu bir kullanıcı deneyimi yaratabilir. Bununla birlikte, koku ve uçucu yağların kontakt dermatite neden olabilecek alerjenler içerebileceğini unutmayın. Bu nedenle, ciltteki olası reaksiyonları azaltmak için bilinen en az alerjene sahip koku/uçucu yağsız veya koku/uçucu yağları tercih etmek en iyisidir.
Su sınırlı bir kaynak olduğu sürece, sürdürülebilir güzellik talebi ile birlikte onu yenileme ve sürdürme ihtiyacı da devam edecektir. Hal böyle olunca da susuz cilt bakımı, saç bakımı ve kozmetik ihtiyacı yakın gelecekte artacaktır. Susuz şampuanlar birçok sürdürülebilir seçenekten biridir. Ancak kullanıcı deneyimi ve ürün performansı hala önemli niteliklerdir. Katı şampuanlar söz konusu olduğunda, bakım ile yüksek performans sağlamak ve tahrişi azaltmak için yüzey aktif madde ve yağ oranını optimize etmek önemlidir.