PFAS’lar uzun zamandan beri kullanılan, perfluoroalkyl ve polifloroalkiller olarak adlandırılan ve 5 binden fazla çeşidi bulunan, ürünlerin suya, yağa ve lekeye dayanıklı olmasını sağlayan kimyasallar olarak gösterilmektedir. Ancak doğada çok uzun süre kalabildiklerinden çevreye ve bilhassa su kirliliğine sebep olmaktadırlar. PFAS içeren ürünlerden sızan maddeler, kanalizasyon ve kanalizasyon arıtma tesislerine girebilmektedirler. Ancak bu maddeler arıtılmadan çıkıp çevreyi daha geniş bir şekilde kirletmektedirler. Yer altı sularından, yüzey sularına karışıp kirliliğe sebep olan PFAS’lar, bir süre sonra canlıların vücuduna girip onlar için risk oluşturmaktadır.
Amerika Birleşik Devletinde bir grup kimyager, Sodyum Hydroxide ve Dimethyl Sulfoxide (DMSO) adı verilen yaygın bir çözücü kullanarak bazı Per- ve Polyfluoroalkyl (PFAS) maddelerini ayrıştırmanın basit bir yolu olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Birincil endişelerden birinin, medyada ‘’sonsuza kadar kimyasallar’’ olarak adlandırılan PFAS’ların su kaynaklarını kirliliğe uğratması ve ıslahı zorlaştıran aşırı dayanıklı yapıya sahip olmaları olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, PFAS’ların kaldırılması ve ayrıştırılmasına yönelik uygulanabilir teknolojik gelişmelerin zararlı seviyelerde insan maruziyeti potansiyelini azaltabileceği yönünde açıklama yapılmıştır.
Illinois’deki Northwestern Üniversitesi’nden William Dichtel liderliğindeki ekip, 24 saat içinde PFAS’ları ayrıştırmak amacı ile Sodium Hydroxide, Su ve DMSO ile 80-120 °C’de ısıtmıştır. Ayrıştırılan maddelerin tümünün Perfluoroalkyl Carboxylic Acids (PFCA’lar) ve Perfluoroalkyl Ether Carboxylic Acid (PFECA) olduğu anlaşılmıştır. Araştırmacılar tarafından yapılan işlemin temel prensibinin, oksijen açısından zengin olan baş grubu çıkarıp ve daha sonra fluoride ve carbonate gibi küçük iyonları oluşturmak üzere ayrışan bir Perfluoroalkyl kuyruğu bırakması olduğu bildirilmiştir. Yapılan deneyler sonucunda ekibin PFOA ve yedek GenX kimyasalları dâhil olmak üzere on PFAS’ın başarıyla ayrıştırılarak sonuçlandırıldığı açıklanmıştır.
Ancak bulunan bu teknik PFOS gibi sulfonic acid’ler üzerinde çalışmamıştır. Şimdi ise bu maddelerde eşdeğer bir zayıflık bulunması hedeflenmektedir. Bunun üzerine Profesör Dichtel bir basın açıklamasında ‘’Eğer tam olarak PFAS’ları tanımlayabilirsek, onu yok etmek için nasıl etkinleştirebileceğimizi bilebiliriz’’ olarak belirtmiştir. Bununla birlikte Science dergisinde PFAS imhası ile ilgili güçlü C-F bağları nedeniyle göz korkutucu bir işlem olduğu yazılmıştır. Şimdiye kadar çoğu imha yönteminin yüksek sıcaklık ve basınç altında gerçekleştirildiği ancak bu tekniğin su kaynaklarından PFAS’ları filtreledikten sonra yok etmek için kullanılacağı öne sürülmüştür.