2024 yılında, Koku ve Kozmetik Ürünlerinde Düzenleyici Konular üzerine düzenlenen Cosmetic Valley’nin 22. Kongresinde, Avrupa Komisyonu’ndan Biyoekonomi, Kimya Endüstrileri ve Kozmetik Birimi Başkanı ile Cosmetics Europe’tan Teknik Düzenleyici İşler Direktörü, sunumlarının sonunda katılımcılarla ortak bir soru-cevap oturumu gerçekleştirdi.
CPNP ve Gümrük Hizmetleri Arasındaki Bağlantı
Soru:
CPNP ile gümrük hizmetleri arasındaki bağlantı nasıl çalışacak? Portalın tamamına mı erişecekler, yalnızca bildirim numarasına mı yoksa ürünle ilgili bildirilen tüm bilgilere mi? Bu, sınırdan geçen tüm ürünlerin bu şekilde kontrol edileceği anlamına mı geliyor?
Biyoekonomi, Kimya Endüstrileri ve Kozmetik Birimi Başkanının Cevabı:
CPNP ile gümrük tek penceresi arasındaki bağlantı, yasal düzenleme değişiklikleri gerektirecektir. Bu değişiklikler ya kozmetik düzenlemelerinde ya da gümrük düzenlemelerinde yapılabilir. Gümrük tarafındaki meslektaşlarımızdan anladığımız kadarıyla, gümrük tek penceresini değiştirmek oldukça karmaşık olacaktır. Şu anda Kozmetik Yönetmeliği’nde bir değişiklik yapmayı planlamıyoruz, çünkü bunun Parlamento ve Konsey’den geçmesi gerekir ve o zamana kadar uygunluk kontrolünün sonuçlarını almış olacağız. Bu nedenle, bu değişiklik yakın zamanda gerçekleşmeyecek.
Uzman grubunda da bu konuda bazı çekinceler vardı. Bazıları, CPNP’deki bir ürünün mutlaka uyumlu olmadığını savundu. CPNP’ye pek çok şey bildirilebilir ve bunlar kontrol edilmediği için Avrupa pazarına ücretsiz bir geçiş bileti gibi olur. Bu nedenle, mevcut haliyle CPNP, düzenlemelerin doğru şekilde uygulandığını garanti etmek için muhtemelen uygun bir araç değildir. Uyumsuz ürünlerin bildirilmesini önlemek için CPNP’nin güçlendirilmesi gerekmektedir.
Harici sınır kapılarında otomatik olarak uygulanabilecek gerçekten kapalı bir sistem kurmadan önce daha dikkatli düşünmemiz gerekecek. Oyuncaklar ve deterjanlar için, ürünün dijital pasaportu üzerinden bu tür bir sistemi uygulamaya çalışıyoruz. Kural şu: dijital pasaport yoksa, gümrüğe bildirimde bulunma imkânı yok, dolayısıyla pazara erişim de yok. İdeal olarak, gelecekte kozmetik ürünler için de benzer bir sistem kurabiliriz.
Güvenlik Değerlendirmesi
Soru:
Kozmetik Yönetmeliği’nde olası bir revizyonla birlikte, güvenlik değerlendirme raporunu hazırlama yaklaşımında değişiklikler için hazırlanmalı mıyız?
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Mevcut sistemin iyi çalıştığını düşünüyorum. Yönetmeliklerle ilgili büyük bir değişiklik beklemiyorum, çünkü değişiklikler daha çok SCCS (Bilimsel Tüketici Güvenliği Komitesi) Rehber Notları üzerinden geliyor ve bu durum devam edecek: Yeni bir versiyon hazırlanıyor. Ancak değişecek olan, Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği. Bu, daha fazla geri dönüştürülmüş malzeme kullanımını gerektirecek. Şu anda bile, birincil plastiğin formüle neyin geçebileceğini değerlendirmek zorken, geri dönüştürülmüş plastiği hesaba katmak oldukça büyük bir zorluk. Cosmetics Europe bu konu üzerinde çalışıyor.
Alternatif Yöntemler
Soru:
Hayvan testlerine alternatif yöntemler konusunda, belirli yöntemlerin tanınmasında bir hızlanma bekleyebilir miyiz? Özellikle yeni CLP tehlike sınıfları bağlamında güvenlik değerlendirmesi için bunlara ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Kesinlikle hedef bu. Cosmetics Europe, bu konuda katkı sağlıyor. Bu yıl ilk kez SCCS’ye bir pilot dosya sunduk; hayvan testi verisi olmadan savunulan bir madde. Bu gerçek bir test ve yakında geri bildirim almayı umuyoruz. Tartışmalar olacak, ancak tamamen hayvan verisi olmadan güvenlik değerlendirmesi yapmayı düşünebileceğimiz bir çağa yavaş yavaş giriyoruz. Bu yarın ya da gelecek yıl gerçekleşmeyecek, ancak SCCS’nin onayını aldıktan sonra, bu metodolojileri kabul etmesi için Komisyon ve ECHA üzerindeki baskı daha da artacak.
Biyoekonomi, Kimya Endüstrileri ve Kozmetik Birimi Başkanının Cevabı:
Aslında, yaz öncesinde alternatif yöntemler ve genel hayvan deneyleri yasağı konusunda çok tartışma yapıldı. Komisyon, bu doğrultuda bir yol haritası benimsedi. Bu konudaki baskı azalmayacak. Örneğin, deterjanlarla ilgili yakın tarihli bir yasa teklifinde Parlamento, hayvan testlerini yasaklayan bir madde ekledi. Bunun, gelecek yıl REACH revizyonu tartışmalarının bir parçası olması gerektiğini düşünüyorum.
Kozmetik Yönetmeliği Revizyonu
Soru:
Kozmetik Yönetmeliği’ni değerlendirirken, bir revizyonun ticari ilişkilere etkisi ne ölçüde dikkate alınıyor?
Biyoekonomi, Kimya Endüstrileri ve Kozmetik Birimi Başkanının Cevabı:
Bu, Yönetmeliğin diğer mevzuatlarla, hem Avrupa içindeki hem de uluslararası düzeyde tutarlılığı kriteri altında ele alınacaktır. Kozmetik Yönetmeliğimiz bir altın standart olarak kabul ediliyor, ancak diğer bölgelerdeki gelişmelerden de öğrenmemiz gerekiyor ve onların ürün güvenliğini nasıl yönettiğini görmeliyiz.
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Bunun tartışmaların bir parçası olacağına sizi temin ederim. Ancak bazen ihracatı kolaylaştırmak istiyorsak, Avrupa’da yaptıklarımızda daha inandırıcı olmamız gerekiyor. Bu, dünyada daha inandırıcı olmak için Avrupa’daki bazı esnekliklerden fedakârlık etmek anlamına gelebilir. Bu, tartışmamız gereken bir denge. Geçmişte Avrupa’yı düşünen üyeler arasında pek popüler olmayan fikirler ortaya koyduğum zamanlar oldu. Ancak ihracat perspektifinden düşünürseniz, bazen sadece almak değil, vermek de gerekir.
Hedefli Revizyonun İptali ve Yönetmeliğin Değerlendirilmesi
Soru:
Hedefli revizyonun terk edilmesi ve Yönetmeliğin yaklaşan değerlendirilmesi, dünya çapında bu düzenlemenin itibarını etkilemez mi?
Biyoekonomi, Kimya Endüstrileri ve Kozmetik Birimi Başkanının Cevabı:
Açıkçası, revizyondan bahsetmek, düzenlemenin işe yaramadığı anlamına gelmez. Dünyanın bizim yönetmeliklerimize uyum sağlaması gerektiğini düşünmüyoruz; bizim mevzuatımızın dünyaya uyum sağlaması gerekiyor. Ve dünya değişti. Kozmetik Yönetmeliği 2008 yılında kabul edildi. O zamandan bu yana birçok şey değişti ve bir noktada yeni ekonomik veya teknik koşullara nasıl uyum sağlayacağımızı düşünmeliyiz. Ancak Avrupa’da kozmetik alanında yaptıklarımızın itibarını zedeleyeceğini hiçbir zaman düşünmedim.
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Tamamen katılıyorum. Yapmamız gereken tek şey, örneğin, sorunun endokrin bozucular olmadığını açıklamak. Sadece, başlangıçta onları ele almak için düşündüğümüz yöntemin mutlaka en iyi yol olmadığını gördük. Revizyonda ele alınması planlanan sorunların ortadan kalkmadığını açıklamalıyız. Bu sorunlar hâlâ var ve çözebiliriz. Sadece bu hedefli revizyon aracı bunun için en iyi yol değildi.
Güneş Koruyucu Ürünler Tavsiyesi
Soru:
Güneş Koruyucu Ürünler Tavsiyesi’nde ne gibi değişiklikler yapılmalı?
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Bu konu hâlâ tartışılıyor. Ancak ilk kılavuzlardan, SPF’in (Güneş Koruma Faktörü) öneminin azalacağı ve bunun yerine özellikle UVA koruması gibi güneş koruma iletişiminde başka yöntemlere odaklanılacağı açık. Ayrıca, Tavsiye’nin kapsamının yalnızca birincil koruma ürünlerini değil, aynı zamanda ikincil koruma ürünlerini de içerecek şekilde genişletilmesi olası, çünkü bu iki kategori arasındaki sınırlar giderek bulanıklaşıyor.
Biyoekonomi, Kimya Endüstrileri ve Kozmetik Birimi Başkanının Cevabı:
Şu anda, bunun bir çalışma grubu tartışması olduğunu eklemek istiyorum. Başka bir deyişle, bu teknik bir çalışma ve bir noktada tüm Üye Devletlerle, endüstri ve tüketici dernekleriyle tartışılması gerekecek. Umarım yıl sonuna kadar bir sonuca ulaşırız.
Soru:
Tavsiye, bir tavsiye olarak mı kalacak yoksa başka bir yasal araç kullanmayı mı düşünüyorsunuz?
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Birçok Üye Devlet, bu tavsiyenin bir Yönetmelik haline gelmesini istiyor ve bu, Kozmetik Yönetmeliği’nin olası bir revizyonu çerçevesinde uygunluk kontrolünde önerilecektir. Bunun daha hızlı tartışılabileceğini söyleyebilir miyiz? Bilmiyorum.
Alerjenler
Soru:
Alerjenlerle ilgili yeni düzenlemeler Temmuz 2026’da yürürlüğe girecek. Bunları etiketleyebilmek için, özellikle doğal ürünler söz konusu olduğunda test sonuçlarının son derece öngörülemez olduğu dikkate alındığında, tek bir teste mi dayanmalıyız yoksa birkaç testin ortalamasını mı almalıyız?
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Yetkililer ürününüzü test ettiğinde, etiketleme eşiğinin üzerinde beyan edilmemiş bir alerjen bulunmadığından emin olmalısınız. Eğer ham maddelerinizde yüksek bir değişkenlik varsa, en kötü senaryoyu göz önünde bulundurmanız gerekir. Bu nedenle, siz veya tedarikçiniz birkaç test yapmak zorunda kalabilirsiniz. Ancak en kötü duruma göre plan yapmanız gerektiğini düşünüyorum.
MOCS (Çok Bileşenli Maddeler)
Soru:
p-Cymene (CMR1 olarak sınıflandırılma sürecinde) örneği, uçucu yağlar ve bitkisel ekstraktlar gibi çok bileşenli maddeleri (MOCS) tehdit eden tehlikeyi gösteriyor. Cosmetics Europe bu konuyu nasıl ele alıyor?
Teknik Düzenleyici İşler Direktörünün Cevabı:
Öncelikle, ECHA’nın (Avrupa Kimyasallar Ajansı) bu maddeleri önceliklendirmeyi bırakmasını istiyoruz. Çünkü kekik, biberiye veya lavantanın bir bileşenini değerlendirmek, onları kısıtlama olmaksızın yiyip içmemize izin verildiği sürece, bizim için bir öncelik değil. Problem şu ki, bir madde CLP (Sınıflandırma, Etiketleme ve Ambalajlama) değerlendirme sürecine girdiğinde, bu süreç üzerinde fazla bir şey yapamıyoruz. Çünkü madde, tehlike verileri açısından inceleniyor ve bu verilere dayanarak sınıflandırılıyor.
Bir madde ECHA sürecine girdiğinde, bunu Kozmetik Yönetmeliği kapsamında yönetmenin bir yoluna ihtiyacımız var. Şu anda sahip olduğumuz tek seçenek, yasağa bir istisna için başvurmak. Bunun için bir dosya hazırlayıp, maddenin gıda düzenlemelerine uygun olduğunu ve alternatifinin olmadığını göstermemiz gerekiyor. Örneğin, p-Cymene 400 uçucu yağda kullanılıyor ve bu maddenin yerine başka bir şey koymak basitçe mümkün değil.
Ancak yine de CMR1 olarak sınıflandırılmış bir maddeye istisna tanınmasına direnen Üye Devletler var. En büyük zorluğumuz, onları bu istisnayı kabul etmeye ikna etmek. Cosmetics Europe bu konuda çalışıyor, çünkü aksi takdirde bu, kozmetik sektörünü tamamen yok etmek anlamına gelir.