Zararlı içeriklerin, hayvanlar üzerinde yapılan testlerin ve tek kullanımlık plastiklerin makyaj ürünlerinde kullanımını sınırlamaya yönelik son düzenlemeler, kozmetik sektörünü daha bilinçli tüketici taleplerine yanıt vermeye yöneltiyor. Sektörün önde gelen bazı temsilcileri, makyaj ürünlerine yönelik düzenlemelerin çevre ve sağlık konusundaki tüketici hassasiyetleri doğrultusunda daha da sıkılaşacağını ve şeffaflık ilkesini ön plana çıkaracağını öngörüyor.
Son zamanlarda yapılmış pazar araştırmalarına göre, dünya genelindeki tüketicilerin %64’ü makyaj formüllerinin güvenli ve toksik madde içermediğinden emin olunması için daha güçlü önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyor. Öte yandan, tüketicilerin %47’si markaların sürdürülebilirlik iddialarına ve sundukları faydalara güvenmekte zorlanıyor.
Düzenlemelerin Güçlendirilmesi
ABD, Birleşik Krallık ve AB’deki kozmetik regülasyonunda rol oynayan ilgili kurum ve kişiler, düzenlemelerin tüketici güvenliği ve memnuniyetini sağlamak için hayati önem taşıdığını belirtiyor.
İlgili kişiler; makyaj düzenlemelerinde birkaç önemli trendin ortaya çıktığını, yasal düzenlemelerin, bazı ülkelerde PFAS veya mikroplastikler gibi içerik yasakları ve kısıtlamaları ile giderek daha katı hale geldiğini belirtiyor.
Ayrıca, sadece AB’de değil, Hindistan’da ve ABD’nin bazı eyaletlerinde de kozmetiklerde hayvan testi uygulamasına karşı artan bir eğilim gözlemlendiğini, hayvan testi tam anlamıyla yasaklanmayan bölgelerde bile, tüketici beklentileri şirketleri alternatif test yöntemlerine yönlendirmeye ittiğini belirtiyor.
Ayrıca nano içeriklerle ilgili düzenlemelerin, tüketiciler için potansiyel sağlık riskleri nedeniyle sıkılaştığını belirtiyor.
Makyaj ürünlerinin çeşitli bileşenlerini düzenlemeyi amaçlayan AB düzenlemeleri arasında Kentsel Atıksu Arıtma Direktifi ve Sınıflandırma, Etiketleme ve Kozmetik Ürünler Düzenlemeleri (CPR) yer alıyor.
Makyaj Düzenlemelerinin Geleceği
İlgili kişi ve kurumlar, önümüzdeki beş yıl içinde makyaj düzenlemelerinin muhtemelen daha sıkı hale geleceğini ve tüketicilerin ürünlerindeki içerikleri anlamalarına yardımcı olmak için daha fazla teknolojik gelişmeyi kapsayacağını belirtiyor.
Ek olarak, endokrin bozuculara yönelik farkındalığın ve mikroplastiklerin (parıltı ve diğer sentetik partiküller dahil) tamamen yasaklanmasının önümüzdeki beş yıl içinde bekleniyor olduğunu vurguluyor.
İçerik Düzenlemeleri
Düzenlemeler, bir makyaj ürününün çeşitli yönlerini belirler çünkü belirli içeriklerin test edilmesini ve etki değerlendirmesini zorunlu kılar.
İçerik düzenlemeleri, makyaj formüllerine toksik kimyasalların eklenmesini engeller; örneğin, parabenler, ftalatlar ve formaldehit gibi kimyasallar, bilinen endokrin bozucular ve kanserojenlerdir.
İlgili kişiler; kozmetikler için kimyasal içeriklerin düzenlenmesine yönelik gelecek yasaları da işaret ederek; bu yıl, kimyasallar ile ilgili yeni önerilen yasaların görüleceğini, bunlar arasında Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, Yetkilendirilmesi ve Kısıtlanması (REACH) Düzenlemesi yer alacağını, REACH’in sektör için giderek daha önemli hale geleceğini, kozmetik içeriklerine yönelik daha fazla olası kısıtlamanın REACH aracılığıyla bizlere ulaşabileceğini gözlemlediğini belirtiyor.
ABD ve AB Düzenlemeleri
Uluslararası pazarlarda homojen düzenleme standartlarına ihtiyaç duyulmasına rağmen, ulusal düzenlemeler arasında farklılıklar bulunmaktadır. En belirgin farkların ABD ile AB arasında olduğu vurgulanmıştır.
AB’deki içerik düzenlemeleri, ABD’dekilerden daha sıkıdır. AB, kozmetiklerde 1.700’den fazla maddeyi yasaklamış veya kısıtlamışken, ABD FDA yalnızca 11 içeriği yasaklamış veya kısıtlamıştır
AB düzenlemeleri, tüketici güvenliği ve şeffaflığa büyük önem vererek proaktif bir yaklaşım benimsemektedir. Buna karşılık, ABD, daha az yasaklı madde ve daha az ön-pazar denetimiyle güvenli ürünler satma sorumluluğunu daha çok şirketlere bırakmaktadır.