Kuzey Amerika’da koku üretimini ve kullanımını denetleyen Koku Yaratıcıları Derneği, kar amacı gütmeyen Çevresel Çalışma Grubu (EWG) tarafından yaygın olarak kullanılan ev temizlik ürünlerinin potansiyel sağlık riskleri üzerine yapılan hakemli bir çalışma için yorum bildirmiştir. Çalışma, çok amaçlı cam temizleyiciler, oda spreyleri, banyo temizleyicileri, leke çıkarıcılar ve daha fazlasını içeren 30 ürünü analiz etmiş ve bu ürünlerin “yüzlerce tehlikeli” uçucu organik bileşik (VOC) salımı yaptığını öne sürmüştür.
Çalışma grubunda bulunan kıdemli toksikolog “Bu çalışma, tüketicilerin, araştırmacıların ve düzenleyicilerin, hava aromatize edici birçok ürüne giren çok sayıda kimyasalla ilişkili potansiyel riskler konusunda daha bilinçli olmaları için bir uyandırma çağrısıdır. Bulgularımız, ‘yeşil’, özellikle de ‘koku içermeyen’ ürünleri seçerek, tehlikeli VOC’lere maruz kalmayı azaltmanın bir yolunu vurgulamaktadır.” şeklinde ifade etmiştir.
Koku Üreticilerinden Bileşen Güvenliliğine Destek
Buna yanıt olarak Koku Yaratıcıları Derneği, VOC’lerin değerli olduğunu ve tüm bileşenlerin zararlı olmadığını savunmaktadır.
Buna istinaden aşağıdaki yorumlar öne sürülmüştür:
“Uçucu organik bileşikler her zaman çevrede mevcuttu ve doğal kaynaklar ve temizlik ürünleri de dahil olmak üzere çeşitli kaynaklarda bulunmaktaydı. Hem laboratuvarda üretilmiş hem de doğal (esansiyel yağlar gibi) koku bileşenleri, temizlik ürünlerindeki potansiyel VOC kaynaklarından yalnızca birini oluşturur.”
“Uçucu organik bileşiklerin varlığının bir üründe bir bileşenin yalnızca varlığının mutlaka bir risk oluşturmaması gibi tüketiciler için her zaman bir tehlike oluşturmadığını anlamak önemlidir. Uçucu organik bileşiklere katkıda bulunan hayatımızın her alanında bol miktarda bulunmaktadır; örneğin, sirkede asetik asit, tereyağı ve birada asetaldehit ve portakal ve limonun kabuğunda limonen bulunabilir”.
Kirlilik ve sağlık tehlikeleri tespit edildi
Çalışma grubu araştırmacıları 30 üründe 193’ü tehlikeli olmak üzere 530 benzersiz uçucu organik bileşik tespit etmiştir. Bunlar, “solunum sistemi hasarı, artan kanser riski, gelişimsel ve üreme etkileri gibi sağlık açısından zararlara neden olma potansiyeline sahip” olarak tanımlanmıştır. Grubun temizlik bilimi kıdemli direktörü “Bu temizlik ürünleri sağlığımıza zarar verebilir, ancak aynı zamanda çevreye de zarar verebilir” olarak belirtmiştir. Araştırmacılar, temizlik ürünlerindeki uçucu organik bileşiklerin iç ve dış hava kalitesi üzerinde olumsuz etkisi olduğunu vurgulamıştır. Uçucu organik bileşikler iç mekan havasını dış mekan havasından iki ila beş kat daha fazla kirletmektedir. Çalışma grubuna göre bazı tahminler bundan on kat daha fazladır. Daha geniş araştırmalara dayanarak EWG, temizlik sektörü çalışanlarının astım geliştirme riskinin %50, kronik obstrüktif akciğer hastalığı riskinin ise %43 daha yüksek olduğunu paylaşmış ve “Bu alanda çalışan kadınlar aynı zamanda artan akciğer kanseri riskiyle karşı karşıyadır.” olarak eklemiştir. Yapılan bazı araştırmalara göre çocukların, evdeki temizlik malzemeleri nedeniyle daha fazla astım ve hırıltı riskiyle karşı karşıya kaldığını belirtilmiştir.
Regülasyon ve Koku Bileşenlerinin Faydaları
Koku Yaratıcıları Derneği, “kokuların piyasada en çok test edilen içeriklerden bazıları olduğunu ve birçok eyalet ve federal yasaya tabi olduğunu” garanti etmiştir. “Sektörümüz, tüm koku bileşenleri üzerinde insan sağlığı ve çevre için güvenlik değerlendirmeleri gerçekleştiren Koku Malzemeleri Araştırma Enstitüsü’nün verileriyle desteklenen yönergelere uymaktadır. Üyelerimiz, koku içeren ürünlerin amacına uygun kullanıldığında insanlar ve çevre için güvenli olmasını sağlamak için çabalamaktadır” diye devam etmiştir. Ayrıca dernek, kokuların temizlik ürünlerinde “hayati” bir nedenden dolayı bulunduğunu açıklıyor: Hoş olmayan kokuların hoş kokularla değiştirilip değiştirilmediği temelinde temizliği ve sanitasyonu teşvik etmektedir. “Bilişsel Araştırma: İlkeler ve Etkiler dergisinde yayınlanan bir çalışma, ev ürünlerinde koku için üç faktörlü bir fayda çerçevesi sunuyor; temizlik ürünlerindeki kokunun işlevsel faydalar (kötü kokuyu azaltma, temel kokuyu kapatma ve tazeleme), kullanım sırasında deneyim faydaları sağladığına dikkat çekmektedir ( temizlik, etkinlik ve zevk) ve duygusal faydalar (güven, ruh hali ve nostaljide artış)” ilişkisini eklemektedir.
Sonraki adımlar
Çalışma grubunun sonuçlarına istinaden, “yeşil” etiketli ürünlerin daha az uçucu organik bileşik salımı yaptığını (ortalama sayının yaklaşık yarısı kadar) ve “koku içermeyen” ürünlerin, geleneksel ürünlere göre neredeyse sekiz kat, koku içeren yeşil ürünlere göre ise dört kat daha az uçucu organik bileşik ürettiğini tespit etmiştir. “Temizlik ürünlerinizle yeşile yönelmek, zararlı kimyasallara maruz kalmayı azaltmanın kolay bir yoludur. Bu özellikle kadınların ve çocukların sağlığı açısından önemli olabilir” diye eklemiştir. Makalenin yazarlarını ve daha geniş anlamda çalışma grubunu, çalışmalarımız hakkında daha fazla bilgi paylaşabilmek, onlardan doğrudan dinleyip öğrenebilmek ve bu alanda anlamlı bir diyalog kurabilmek için koku endüstrisi temsilcileriyle buluşmaya davet etiklerini belirtmişlerdir. İlgili bir haberde, Avrupa Komisyonu, daha önce bireysel etiketleme gerekliliklerine tabi olmayan, insanları etkileyen koku alerjenlerini belirleyen 2023/1545 sayılı Yönetmeliği yayınlamıştır.