AB Yasası, tüketicilere temel bilgileri aktarmak için kozmetik ürünlerin etiketlerinde belli unsurların belirtilmesini gerektirmektedir. Örneğin, bazı alerjenlerin spesifik konsantrasyonları aştığını belirten etiketler, tüketicilerin duyarlı oldukları maddelerden korunmalarını sağlamaktadır.
Günümüzde kozmetik ürünlerin etiketlenmesi söz konusu olduğunda farklı çıkar alanlarıyla karşılaşılmaktadır. Bir tarafta, AB Kimyasallarının Sürdürülebilirlik Stratejisi’ne göre, kozmetik ürünler tehlikeli kimyasallar hakkında ek bilgi vermek zorunda kalacaktır. Dahası, tüketiciler, özellikle maddeler, kökenleri ve çevresel etkileri açısından satın aldıkları ürünler hakkında daha fazla bilgi edinme talebindedirler. Öte yandan, güzellik markaları ekolojik nedenlerle ambalajı azaltmayı amaçlamaktadır.
Bu nedenle, AB Kozmetik Yönetmeliği’nin revizyonu kapsamında, Avrupa Komisyonu kozmetik ürünler için dijital etiketlemenin tanıtılmasını düşünmektedir. Bu uygulama, gönüllü veya zorunlu olarak kullanılması öngörülmektedir. Bununla birlikte, her iki durumda da, temel unsurların ambalajda görünmeye devam etmesi gerekecektir. Avrupa Komisyonu şu anda konuyu tartışmakta olup tahmin edildiği kadarıyla 2023 yazında revizyon önerisini yayınlayacaktır.
Dijital Etiketleme’nin Artıları ve Eksileri
AB Kozmetik Yönetmeliği’nin revizyonu üzerine toplum ile istişare sonrası, dijital etiketlemenin birçok avantajı olduğu düşünülmektedir:
- Tüketiciler, satın alma sırasında daha bilinçli seçimler yapmak için ek bilgilere kolayca okunabilir bir formatta erişebilecek;
- Güzellik markaları, üründeki düzenleyici güncellemeler veya değişiklikler olduğunda yeni etiketler yazdırmak ve eskilerini yok etmek zorunda kalmayacaktır. Bu nedenle, dijital etiketleme bağlantılı maliyet ve çevresel etkiyi azaltacaktır;
- Çevrimiçi aramalar, kozmetik faaliyetlerini kolaylaştırabilecektir.
Aynı zamanda, dijital etiketlemenin bazı dezavantajları vardır. Avrupa Komisyonu, AB kozmetik düzenlemesinin revizyonundan etkilenecekleri dikkate almalıdır:
- Herkesin internete erişimi yoktur ve özellikle yaşlı insanlar dijital araçları kullanma konusunda daha az güvenilebilmektedir. Bununla birlikte, AB kurumları tüm tüketicilerin kozmetik ürünler hakkındaki temel güvenlik verileri hakkında bilgilendirilmesini sağlamalıdır;
- Dijital etiketlemenin uygulanması, gönüllü ve etiketleme ürünün üstünde olsa bile, endüstri ve yetkililerin bir süre uyum sağlamasını gerektirecektir. Bu nedenle, bir geçiş dönemi gerekecektir.
Tüketicilerin Algısı Üzerine NATRUE Anketi
Kozmetik ürünler için dijital etiketlemenin olası benimsenmesi göz önüne alındığında, birkaç bağımsız kuruluş ve AB kurumları vatandaşların ve paydaşların algılarını ve beklentilerini araştırmak için çalışmalar gerçekleştirmiştir.
Bunun ışığında, 2022’nin başında NATRUE, dijital etiketleme üzerine bir anket başlatmıştır. Almanya ve Fransa’dan 1000’den fazla kişi bu ankete katılım göstermiştir. NATRUE, AB ve dünya çapında doğal ve organik kozmetik ürünleri teşvik etmeyi amaçlayan bir dernektir.
Anketin sonuçları, tüketicilerin çoğunluğunun ürün hakkında bilgiyi etiket üzerinden almayı tercih edeceğini (Almanya’da% 44 ve Fransa’da% 37), ancak dijital olarak mevcut ek ayrıntıların da (sırasıyla% 49 ve% 57) bulunmasını gerektiğini düşünmektedir.
Ayrıca, katılımcılar bir QR kodu dijital bilgilere erişmek için tercih edilen araç olarak tanımlamışlardır.
Kaynakça:
Cosmetics Europe. (2022). Ensuring a strong CPR for the green and digital transition – Policy Options and Impacts. Retrieved on 16/03/2023
NATRUE. (2022). Digital labelling, Natural Cosmetics, and the consumer: NATRUE publishes its latest study. Retrieved on 16/03/2023