Genel Kozmetik Laboratuvar

CİLT BARİYERİNİ AŞABİLEN PFAS TÜREVLERİ

BfR’den (Alman Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü) bilim insanları tarafından yürütülen araştırmaya göre, PFAS’larda (per- ve polifloroalkil maddeler) bulunan bir bozunma ürünü veya safsızlık olan PFOA (perflorooktanoik asit), insan vücuduna cilde basit kozmetik ürünler uygulayarak giriş sağlayabileceğini göstermiştir. Çalışma “Environment International” dergisinde yayınlanmıştır.

Per- ve polifloroalkil maddeler (PFAS), uzun ömürlü flor içeren endüstriyel kimyasallardır. Su, yağ ve kir tutmama özelliklerinden dolayı çok sayıda tüketici ürününe dâhil edilirler ve küçük bir oranda kozmetiklere eklenirler.

Bu tür kozmetikler, safsızlık veya bozunma ürünü olarak perflorooktanoik asit (PFOA) gibi bileşenler içerebilmektedir. Bu bileşenler insanlar tarafından çok yavaş atılmaktadır. Bu nedenle organizmada birikirler ve özellikle toksik olarak kabul edilirler.

Şimdiye kadar, bu maddelerin cilde uygulandıktan sonra vücuda önemli ölçüde girmediği varsayılmıştır. Ancak, PFAS’ın insan derisi yoluyla emilmesine ilişkin veriler yeterli değildir. Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü’nden (BfR) bir bilim adamı, bir güneş kremine eklenen PFOA’nın vücut tarafından emilip emilmediğini kendi kendine yaptığı bir deneyde ilk kez test etmiştir.

Araştırmacının “Environment International” bilimsel dergisinde bildirdiği gibi, maddenin küçük bir miktarı cilt bariyerini geçebilmiş ve kanda tespit edilebilmiştir.

İstenmeyen ve kaçınılmaz bir kirletici olarak PFOA, ürünlerde yalnızca gram başına maksimum 0.025 mikrogram oranında bulunabilir. Epidemiyolojik çalışmalardan, güneş kremi, allık ve yüz temizleyicileri gibi bireysel kozmetik ürünlerin kullanımının kandaki artan PFAS seviyeleri ile bağlantılı olabileceğine dair göstergeler mevcuttur. Bununla birlikte, kemirgenler ve deri modelleri üzerinde yapılan çalışmalar, şimdiye kadar, PFOA maddesinin vücuda deri yoluyla önemli miktarlarda girdiğine dair hiçbir kanıt sağlamamıştır. Mevcut çalışma, insanlarda gerçekçi koşullar altında bu alımı araştıran ilk çalışmadır. Bu amaçla 110 mikrogram PFOA 30 gram güneş kremine karıştırılmış ve ardından tüm cilde güneşlenmeden önce uygulanmıştır.

Yavaş Migrasyon

Test edilen kişinin kanında 115 gün boyunca PFOA tayini yapılmıştır. Maddenin deriden sadece yavaş emildiği ve kandaki en yüksek konsantrasyona ancak üç hafta sonra ulaşıldığı bulunmuştur. Bundan sonra, seviye yavaş yavaş azalmıştır. Kullanılan PFOA’nın organizmada tahmini 1.8 yıllık bir yarı ömrü bulunmaktadır ve bu süreden sonra yarısı atılmaktadır. Bu, maddenin insanlarda yavaş atılımına ilişkin önceki bulgularla örtüşmektedir. Bilim adamları, kremdeki PFOA’nın yaklaşık yüzde 1,6’sının vücuda girdiğini tahmin etmektedir. Bu sonuçla, kozmetiklerde dikkate değer bir oranda PFOA’nın organizmaya geçebileceği ve maddenin ilgili miktarlarda bulunması durumunda deri yoluyla bu alım yolunun ihmal edilemeyeceği gösterilmektedir. BfR’ye göre, bu muhtemelen sadece PFOA için değil aynı zamanda diğer PFAS’lar için de geçerlidir.

Test deneğinin kanındaki toplam PFOA miktarında güneş kreminden gelen PFOA oranı, maksimum yüzde onun hemen altındadır. Bu, vücuttaki toplam PFOA miktarının yüksek bir oranının tek bir uygulamadan sonra elde edildiği anlamına gelmektedir. Bunun nedeni, güneş kremi gramı başına 3,7 mikrogramlık deneysel olarak yüksek PFOA konsantrasyonudur. Bu tür yüksek PFOA konsantrasyonları, geçmişte dünya çapında kozmetik ürünlerde nadiren tespit edilmiştir, ancak AB’de hiç tespit edilmemiştir.

Kaynakça

Self-experiment: Body can absorb fluorine-containing chemical PFOA through the skin, BfR, Communication No.024/2022, 13 October 2022

Transdermal absorption of 13C4-perfluorooctanoic acid (13C4-PFOA) from a sunscreen in a male volunteer – What could be the contribution of cosmetics to the internal exposure of perfluoroalkyl substances (PFAS)?, Klaus Abraham and Bernhard H. Monien, Environment International, Volume 169, November 2022, 107549

Sohbeti Başlat
Merhaba. Size yardımcı olmamızı ister misiniz?