Son yıllarda probiyotikler, insan sağlığını korumak veya eski haline getirmek için doğal bir yaklaşım olarak dünya çapında tüketiciler arasında popülerlik kazanmıştır. Milyar dolarlık bir endüstri olarak, pek çok ürün, geliştirme aşamasında daha da fazla potansiyel aday ile halihazırda piyasada mevcuttur. İnsan Mikrobiyom Projesinden elde edilen bilgiler, dengeli bir mikrobiyal topluluk elde etmek ve potansiyel olarak belirli bozuklukları azaltmak veya hafifletmek için probiyotiklerin kullanımını destekler. Araştırma çalışmalarının ve ticari probiyotik ürünlerin çoğu insan gastrointestinal sistemine odaklanmıştır; ancak son yıllarda ilgi alanları ve uygulamaları diğer fizyolojik sistemlere de yayılmıştır. Reçetesiz satılan ilaçlar, kozmetikler ve diğer tüketici ürünlerinden oluşan kişisel bakım ürünleri hemen hemen herkes tarafından günlük olarak kullanılmaktadır.
Kişisel bakım ürünlerinde probiyotiklerin anlaşılması ve geliştirilmesi, gıda ürünlerinde kaydedilen hızlı ilerlemenin gerisinde kalsa da, son araştırmalar bu pazar sektöründeki potansiyel kullanımlarını bildirmiştir.
EC 1223/2009 Kozmetik Yönetmeliği kapsamında bulunan tanıma göre kozmetik ürün; insan vücudunun dış kısımlarına; epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlarına veya dişler ile ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek, bunları korumak, iyi bir durumda tutmak veya vücut kokularını düzeltmek olan bütün madde veya karışımları kapsamaktadır. Kozmetik ürünler, “normal veya makul şekilde öngörülebilir kullanım koşulları altında” insan sağlığı için güvenli olmalıdır. Herhangi bir sağlık iddiası içermemelidir.
İnsan vücudunu kolonileştiren mikroplara olan ilginin artması, sadece onu enfekte edenlere değil, mikrobiyomu belirli bir niş içinde sağlık lehine manipüle etmeye çalışan birçok araştırmaya yol açmıştır. Bu amaçla yararlı mikropların kullanılması, probiyotikler alanının önemli ölçüde büyüdüğünü görmüştür. “Yeterli miktarlarda uygulandığında konakçıya sağlık açısından fayda sağlayan canlı mikroorganizmalar” olarak tanımlanan probiyotikler ve bağırsaklarda yaşayan yararlı bakterilerin sayısını, faaliyetini ve probiyotiklerin etkisini arttıran, sindirilemeyen bileşen olarak tanımlanan prebiyotiklerin uygulamaları, tür, kapsam ve uygulama açısından geniş bir yelpazede yer almaktadır.
Birçok yanlış iddia ve terimin kötüye kullanılması, ana tüketici kanallarının tüketicilere yanlış bilgi vermesi sebebiyle çok fazla ürün, probiyotik olarak adlandırılması gereken özelliklere uymamaktadır. Formülasyonlar, pazarlamaya ve tüketicilerin ilgisini çekebilecek şeylere dayalı olarak hazırlanmaktadır.
Örneğin ürünler, vajinal sağlığı iyileştirmek, bağışıklığı iyileştirmek veya vücudun o bölgesine homeostazı geri getirebilmek gibi amaçlar için üretilmektedir. Bununla birlikte, internet arama motorlarının ilk sayfasında bulunabilmek için kelimelerin kullanılması bu ürünlerin yüksek puan alması ve vajinadaki bakteriyel veya maya enfeksiyonlarını önlemek veya tedavi etmek için klinik olarak en iyi belgelenmiş gibi görünmesi için bir araç sağlamaktadır.
Sonuç olarak, tüketiciler için yanıltıcı ve kafa karıştırıcı olmakla birlikte sağlık uzmanlarını probiyotikler alanında temkinli hale getirmektedir.
Bir ürünün probiyotik olarak kabul edilebilmesi için üç temel özelliğe uyması gerekir:
1. Tür (ler), genetik ve fenotipik olarak ve kullanım amacına göre makalelerde yayınlanan belgelenmiş deneylere dayanarak karakterize edilmelidir.
2. Ürün, kullanım sırasında, ürünün istenen hedef bölgeye fayda sağlamak için klinik çalışmalarda gösterildiği zamana eşdeğer yeterli canlı mikroorganizma içermelidir.
3. Verme yöntemi, dozajı ve kullanım süresi, hedeflenen alıcı insanlarsa, insanlardaki bilimsel kanıtlara dayanmalıdır.
Kozmetik formülasyonlarda prebiyotikler doğrudan cilt mikrobiyotasına uygulanabilir ve seçici olarak faydalı ‘normal’ cilt mikrobiyotasının aktivitesini ve büyümesini arttırır.
Kozmetik endüstrisi için, üretimden tüketiciye kadar koruyan topikal formüller oluşturmak zordur. Nem, kurutulmuş organizmaların hidratlaşmasına ve çoğalmasına veya ölmesine izin verir, bu nedenle yağ bazlı formülasyonlara ihtiyaç vardır. Çoğu krem steril koşullarda üretilmez, bu nedenle koruyucular genellikle bakterisidal ve / veya bakteriyostatik etkilerle eklenir.
Probiyotiklerin düzenlenmesi güvenlikle ilgilidir. Probiyotiklerin ticarileştirilmesi için özel bir gereklilik yoktur ve ürünler, ister ilaç, ister tıbbi cihaz, gıda, besin takviyesi veya kozmetik olsun, nihai kullanımlarına göre düzenlenir. Güvenlik kaygıları nedeniyle, kozmetik ürünlerin düşük mikroorganizma içeriğine sahip olması beklenmektedir.
Bazı mikrop türlerinin sağlık yararları sağlaması ve insan vücudunun tam anlamıyla mikroplarla dolu olması, kişisel sağlık yeni fırsatlar getirdi. Kozmetik dahil tüm iş alanlarındaki şirketler, yeni ürünler geliştirmek ve karlarını artırmak için bu bilgiden yararlanmıştır.
Mikropların modülasyonunun görünüşü ve refahı iyileştirmek için yeni yollara yol açabileceğine şüphe yoktur. Bu, kozmetik ürünleri sağlık alanına getirirken yasal zorluklar yaratacaktır. Düzenleyici kurumların genellikle sistemlerini ve kategorilerini yükseltme ihtiyacını savunurken, ürün güvenliği, klinik doğrulama ve mikroplar ve metabolitleri veya hücre duvarları içeren ürünlerin taşınması, depolanması ve uygulanması için yüksek standartların kullanılması konusunda ısrar edilmelidir.
Kanıtlanmamış iddialar kimseye yardımcı olmazken, bilimsel araştırmalar insan sağlığı ve refahı için büyük değer taşıyan ürünler ortaya çıkarabilir.