Mikrokirleticilerin atık sudan arındırılmasına ilişkin finansal yükün yalnızca ilaç ve kozmetik sektörlerinin karşılamasını hedefleyen (AB) 2024/3019 sayılı Direktif, endişelere ve protestolara neden olmaya devam ediyor. Son itiraz Cosmetics Europe’dan (CE) geldi; kuruluş, iddialarını destekleyen yeni bir çalışmayı da kamuoyuna sundu.
2024 Aralık ayında yayınlanmasından bu yana, Avrupa’nın kentsel atık su arıtımına ilişkin 2024/3019 sayılı Direktifi, sektör tarafından ciddi şekilde eleştiriliyor. Cosmetics Europe daha önce de bu düzenlemenin yeniden değerlendirilmesini talep etmiş ve konuyu AB Mahkemesi’ne taşıyarak itirazda bulunmuştu.
Şimdi ise Cosmetics Europe, bu metne karşı argümanlarını ortaya koyuyor. Hatırlatmak gerekirse, bu Direktif, mikrokirleticilerin arıtılmasına yönelik maliyetlerin yalnızca ilaç ve kozmetik sektörlerine yüklenmesini öngören bir Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR) sistemini devreye sokuyor.
CE, bu sürdürülemez direktifi kınayarak, sistemin acilen gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyor. Kuruluş, iddialarını bağımsız danışmanlık firması tarafından yapılan bir çalışmayla destekliyor. Söz konusu çalışmaya göre, bu Direktifin öngördüğü şekilde mikrokirleticilere karşı atık su arıtma tesislerinin yenilenmesi, Fransız şirketlerine yılda ortalama 513 ila 633 milyon euroya mal olacak. Bu tutar, Avrupa Komisyonu’nun başlangıçta öngördüğü maliyetlere oranla 4 ila 5 kat daha fazla maliyet çıkaracağını ortaya koyuyor.
CE tarafından yayınlanan basın açıklaması “Su kirliliğini azaltmak ortak bir önceliktir. Ancak bu hedefin gerçeğe dönüşmesi için, her sektör üzerindeki etkilerin sağlam biçimde değerlendirilmesi ve kirliliğe katkıların tamamını yansıtan, adil ve bilimsel temelli bir çerçeveye oturtulması gerekir,” diyor.
Açıklamada ayrıca, mikrokirleticilerin çok çeşitli endüstriyel ve kentsel kaynaklardan geldiğini gösteren çok sayıda çalışmaya da atıfta bulunuluyor.
CE bu nedenle kamu otoritelerine, sistemin etkinliğini, adaletini ve sürdürülebilirliğini güvence altına almak amacıyla şu düzenlemelerin yapılması çağrısında bulunuyor:
- Direktifin uygulamasının (en geç 31 Aralık 2028 olarak planlanmış) durdurulması ve Avrupa etki analizinin güncellenmesiyle, metnin kapsamı ile ekonomik ve sektörel sonuçlarının daha sağlıklı değerlendirilmesi
- EPR kapsamının, atık su kirliliğiyle ilgili diğer sektörleri de içerecek şekilde genişletilmesi
- Fransız yetkililerle yapıcı bir diyalog kurularak, Avrupa ilkeleriyle uyumlu ve dengeli bir şekilde ulusal mevzuata aktarımın sağlanması