Pazar araştırma şirketi Euromonitor, en son raporunda kozmetik sektörünün şekillenmesinde rol oynayan beş temel trendi ortaya koydu.
Gündemdeki başlıklar: bütçesel denge arayışı, bilimsel kanıt isteği, uzun ömür hedefi, dijital bağlılık ve sürdürülebilirlik arzusu.
Resesyon (Durgunluk) Işıltısı
Enflasyon ve küresel ekonomik belirsizlik ortamında kadın tüketiciler daha mantıklı tercihler yapıyor. Euromonitor, “kaliteden ödün vermeden bütçeye uygun markaların tercih edildiğini” belirtiyor. Euromonitor, “daha düşünülerek yapılan, ölçülü ve anlık olmayan, fiyat-performans odaklı tüketim”e geçişten söz ediyor.
Fiyat artışlarına verilen tepkiler farklı şekillerde oluyor: lüks markalardan daha uygun fiyatlılara geçiş, kampanya dönemlerinde stok yapma ya da sadakat programlarına katılma (tekrar alışveriş yapmaya teşvik etmek için markaların sunduğu ödül ve avantaj sistemi) gibi. “Bu fiyat hassasiyeti, markaları ürünlerinin değerini daha iyi açıklamaya zorluyor.”
Klinik Güven
Klinik olarak kanıtlanmış cilt bakım ürünlerine olan talep artmaya devam ediyor. Euromonitor’a göre “tüketiciler bilimsel temele dayanan ürün serilerine giderek daha fazla ilgi gösteriyor.” Medikal onay, somut kanıtlar, ölçülebilir sonuçlar ve uzman tavsiyeleri sunan markalar daha çok güven kazanıyor.
Bu bağlamda, dermokozmetik hızlı büyüyen bir kategori hâline geldi. “Bu ürünlerin kullanımı dünya genelinde büyük artış gösterdi. Bilim ve etkinlik birlikteliği, cildin sadece güzelleştirilmesi değil, bir organ olarak tedavi edilmesi gerektiği yönündeki güçlü beklentiye yanıt veriyor.”
Sağlıklı Yaş Alma Planları
Güzellik artık yaşlanmayı iyi yönetmenin bir parçası olarak görülüyor. Uzun ömür hedefi, cilt bakım dünyasında daha fazla yer kazanıyor.
Euromonitor, “kullanıcıların, uzun vadeli sağlık hedefleriyle örtüşen markalara yöneldiğini” ifade ediyor. Güzellik artık anlık değil, fiziksel ve duygusal iyi oluşa yapılan bir yatırım olarak değerlendiriliyor. 2025 ve 2026’da cilt bakım endüstrisinin anahtar kelimesi uzun ömür olacak.
Sadakatte Dijital Deneyim
Üreticiler, tüketicileri uygulamalarında daha uzun süre tutmak ve video içeriklerine daha fazla dahil etmek için dijital ekosistemlere yatırım yapıyor.
Euromonitor’a göre amaç, sürekli etkileşimle marka bağlılığı oluşturmak. “TikTok serileri, mini belgeseller, içerik üreticileriyle iş birlikleri. Hepsi içeriğin kendi kendine konuşmasını ve kullanıcıların dikkatini uzun süre çekmesini sağlamak için.”
Çevrimiçi videolar hem satışa yönlendirme hem de topluluk desteği sağlama aracı hâline geliyor.
Eko-Değerlendirme
Sürdürülebilirlik artık vazgeçilmez bir unsur haline geldi. Euromonitor, bunun yanında somut kanıt beklentisinin de arttığını belirtiyor; “Genel kamuoyu sürdürülebilirliğe daha çok dikkat ediyor ancak artık daha hafif ambalajlar ve atığın ne kadar önlendiğine dair net bilgiler talep ediyor.”