Over 10 years we helping companies reach their financial and branding goals. Onum is a values-driven SEO agency dedicated.

CONTACTS
Genel

SİLİKONLAR: EFSANE Mİ, GERÇEK Mİ?

Silikonlar, benzersiz yapıları sayesinde çok yönlülük sunarak kozmetik endüstrisinin her alanında karşımıza çıkan bileşenlerdir. Ancak, insanlara olan toksisiteleri ve çevresel etkileri konusunda uzun yıllardır tartışmalara konu olmaktadırlar. Peki, silikonlar kozmetiğin düşmanı mı, yoksa ikinci bir şansı hak eden bileşenler mi? Haberin devamını Fransa’nın Paris şehrinde bulunan bağımsız bir özel şirketin ve ilgili kişinin silikonlar konusundaki bakış açısıyla değerlendiriyor olacağız.

Silikonların temel özellikleri arasında olağanüstü stabilite, değiştirilebilir hidrofobiklik, kimyasal inertlik ve mükemmel cilt toleransı bulunur. Bu özellikler, onları nemlendiricilerden antiperspiranlara, makyajdan saç bakım ürünlerine kadar kozmetik dünyasında çok değerli bileşenler haline getirir.

Kimyasal Yapı
20. yüzyılın başlarında keşfedilen silikonlar, siloxane (Si-O) bağlarına dayalı benzersiz bir yapıyla karakterize edilen sentetik bileşiklerdir.
Çeşitli organik gruplar silikon atomlarına bağlıdır. Bu içsel düzenleme, silikonlara çok özel özellikler kazandırır ve birçok sektörde yaygın kullanılmalarını açıklar.
Bu maddeler farklı yapılandırmalara sahip olabilir. Bunlar; doğrusal, halkalı, dallanmış veya çapraz bağlı yapılardır. Bu da çeşitlilik gösteren özellikler kazandırır.
Dimethicone ve Silesquioxane, kozmetik ve genel kimya endüstrisinde en sık kullanılan silikonlar arasındadır.

Özellikler
Silikonlar, kozmetik endüstrisi için birçok ilgi çekici özelliğe sahiptir.

Genel Özellikler
∙ Siloxane bağları stabilite ve esneklik sağlar.
∙ Siloxane yapı üzerindeki yan gruplar, bileşiğin suya olan ilgisini değiştirerek değiştirilebilir hidrofobiklik veya hidrofiliklik oluşturur.
Örneğin, methyl grupları silikonları hidrofobik yaparken, polyethylene glycol (PEG) veya polypropylene glycol (PPG) gibi polar gruplar onları suda çözünür hale getirir.
∙ Silikonlar kimyasal olarak inerttir; oksidasyona, sıcaklığa, neme, UV ışınlarına, asitlere ve bazlara karşı dirençlidir.
∙ Bu maddeler ciltle iyi bir uyum gösterir, cildi tahriş etmez, komedojenik değildir (gözenek tıkamaz) ve hassasiyet oluşturmaz.
∙ Silikonlar renksiz ve kokusuzdur, bu da formülasyonlarını kolaylaştırır.
∙ Duyusal özellikleri beğenilir. Birçok bitkisel yağın aksine yumuşak, ipeksi bir his verirler.

Özel Özellikler ve Kozmetikte Kullanım
Silikonlar, çok sayıda özelliği sayesinde çok çeşitli kozmetik ürünlerinde kullanılır.

Bu maddeler özellikle aşağıdaki ürün gruplarına dahil edilmiştir:
Nemlendiriciler: Dimethicone, ciltte yağlı his bırakmayan bir bariyer oluşturarak su kaybını azaltır (IWL) ve cildin görünümünü iyileştirir.
Antiperspiranlar: Silikonlar uygulamayı kolaylaştırır, yapışkanlık hissini azaltır ve ferahlık sağlar.
Makyaj ürünleri: Silikonlar pigment dağıtıcı ajanlar olarak görev yapar, makyajın ciltte kalıcılığını ve dayanıklılığını artırır.
Saç bakım ürünleri: Silikonlar sürtünmeyi azaltır, saçların kolay açılmasını sağlar ve parlaklık ile yumuşaklık kazandırır.
Bu maddeler şampuanlar, saç kremi, maskeler, serumlar vb. ürünlerde bulunur.
Güneş ürünleri: Silikonlar güneş kremlerinin yağlı hissini azaltır, suya dayanıklılığı artırır ve güneş koruma faktörünü (SPF) yükseltir.
Temizleyici ürünler: Silikonlar köpük kalitesini artırır ve cilde ipeksi bir his bırakır.
Ayrıca makyaj temizleyicilerde de kullanılır ve yağ ile makyaj kalıntılarını çözme yeteneğine sahiptirler.
Silikonlar dermatoloji alanında da yaraların korunmasında, iyileşmenin desteklenmesinde ve pansuman değişimi sırasında ağrının azaltılmasında kullanılır.

Tartışmalar
Tüm bu avantajlarına rağmen, silikonlar insan sağlığı üzerindeki toksik etkileri ve çevresel etkileri konusunda tartışmalara neden olmaktadır.
Ancak, bu tartışmaların doğru bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

İnsan Sağlığı Üzerindeki Etki
Bilimsel çalışmalar, kozmetik ürünlerde kullanılan silikonların insan sağlığı açısından zararsız olduğunu geniş çapta ortaya koymuştur; bunun istisnası ise şu anda yasaklanmış olan Cyclotetrasiloxane (D4)’dür.
Öte yandan, silikonların cilt gözeneklerini tıkadığı yönünde sıkça eleştiriler yapılmaktadır. Ancak silikonlar, bazı bitkisel yağların aksine, komedojenik değildir ve bu yüzden genellikle bitkisel yağlarla değiştirilirler.

Çevresel Etki
Silikonların çevresel profili sıklıkla eleştirilmektedir. Ancak bu profil, değerlendirilen silikon tipine göre değişiklik göstermektedir.
Silikonlara sıklıkla atfedilen biyolojik olarak parçalanamama eleştirisi, bu madde ailesi içinde daha dikkatli bir değerlendirme gerektirir.
Gerçekten de, bazı cyclosiloxanelar (D4, D5, D6) çevrede kalıcı olurken, Polydimethylsiloxane (PDMS) veya Dimethicone gibi birçok doğrusal siloxane, toprakta birkaç hafta içinde bozunarak çok daha olumlu profiller sergilemektedir.
Bu gözlemler, çevrede çok daha uzun süre kalan ve ekoloji üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olan plastiklerle kıyaslandığında oldukça farklıdır.

Sonuç
Silikonlar hakkında genelleme yapmak yerine, farklı türlerini ayırt etmek büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle, yalnızca bilimsel verilere dayalı nüanslı bir yaklaşım, bu bileşiklerin kozmetik endüstrisindeki değerlendirilmesinde daha adil bir sonuç sağlayacaktır.

Sohbeti Başlat
Merhaba. Size yardımcı olmamızı ister misiniz?